2020 ve 2021 dönüşüm yılı oldu, insanlık için, birey için, kurumlar için… Herkesin zorluklara rağmen, kendi gerçeği ile yüzleşeceği ve bundan fayda sağlayacağı bir yıl olacak. 2022 öngörüleri herkes için karamsar, biz hariç! Ben bu senenin, aklını kullananın senesi olacağına inanıyoruz. Karamsarlıktan kafamızı kaldırıp, kendi SWOT analizlerimizi yapacağımız, markamızı da buna uyduracağımız bir yıl geçirdiğimizde, sessizlikte kazanç sağlanacağına inanıyoruz.

Örnek verelim: Bu ülkenin inişi çıkışı bitmez, ama halk kendini korumayı ve düzene ayak uydurmayı her zaman bilmiştir. Türkiye’nin aile yapısı kuvvetlidir, değerleri güçlüdür. Bir süre evde üretimle devam eder, gıda dışı alımlarında kısıtlamaya gider ama her zaman bir çıkış bulabilir.

Kurumlar sessizliğe bürünür ama içyapılarını bu esnada güçlendirerek, eğitimlerle, araştırmalarla hedeflerine yönelik adımları sessizce atarak, kriz sonrası döneme hazırlanır.

Böyle muallak dönemlerde, tüketicinin duymak istediği belli başlı mesajlar vardır, bu mesajları marka gerçeğiniz ile örtüştürdüğünüzde tüketici sizi daha bir can kulağı ile dinlemeye başlar. Çünkü “halden anlamak” bu ülke insanının yumuşak karnıdır.

1. KİM İÇİN VARSIN, NE KADAR VARSIN YÜZLEŞ: Her marka, yüksek SES gruplarını hedefleyemez. Bir markanın fonksiyonel ve duygusal faydası, üretim kapasitesi, üretimdeki devamlılığı, üretim kalitesi, yönetim eforu ve yatırımları ile bellidir. Hacim – değer dengesinde nerede olduğunuzu, kendinizi kandırmadan analiz edin! Ekonomik krizlerin yaşandığı ve yaşanmaya devam edeceği 2-3 yıllık bazda, belki de çoğunluğa hitap eden marka olmak, hacim anlamında sizin krizi en hafif şekilde atlatmanızı sağlayacak formüldür. Doğru olmayan, abartılı söylem ve vaatlerle tüketicinizin karşısına çıkmayın. Onların bugünkü ihtiyacı her ne ise, bunu karşılayabilen, mütevazı, ulaşılabilir, halden anlayan marka olmak saygınlığınızı artıracaktır.
2. DÜRÜSTLÜK GÜVEN YARATIR: “Paran kadar konuş” söylemi gibi, markan kadar ön planda olmak, onun gerçeği ile paralel konuşmak, tüketicide güven yaratır. Güven, kurulması en zor bağdır. Zor kurulan, kolay yerle bir olur. Göründüğünüz gibi olun ve öyle davranın ki, sürdürülebilir kazanç sizi hiç bırakmasın.

3. DÜRÜSTLÜK, MARKA SAVUNUCULARI YARATIR: Hepimiz biliyoruz ki bu ülkenin ana referans metodu kulaktan kulağa tavsiyedir. “Merhaba”nızı pek çok kanaldan yapabilirsiniz ama sürdürülebilir karlılık ve satış için tavsiye edilmek zorundasınız. Doğallık ve dürüstlük, bugünün gri dengelerinde sizin çıkış yolunuz olacaktır. Bu dürüstlüğü, marka deneyiminizin kalitesi ile dengelediğinizde, ulaşılabilir olduğunuzda, tüketicinin “yol arkadaşı”na dönüşürsünüz.  

4. DÜRÜSTLÜK SABIRSIZLIĞI AZALTIR, TOLERANSI ARTIRIR: Hizmet kapsamınızdaki aksamaları ört bas etmek yerine, paylaşmak, gerçek nedenleri söylemek sizi güçsüz kılmaz. Aksine, daha kötüsünü düşünebilecek olan tüketicilerinizde sempati yaratır. İşinizi yapmadığınızı düşünmeleri yerine, sorunu paylaşarak sizi hoş görmelerini ve yeniden şans vermelerini sağlayabilirsiniz.

5. DÜRÜSTLÜK, AKILCI GERİ BESLEMEYİ BERABERİNDE GETİRİR: Araştırmalarda en zorlandığımız nokta doğru beyana ulaşmaktır. Marka mesajının inandırıcılığı, marka ile uyumu, tüketici beklentisinin neresinde durduğunu anlamak, her araştırmacı meslektaşımın en büyük derdi… Markanın dürüst olduğu dünyada ise, tüketici zaten, saygı ve sevgi duyduğu markanın kendisini geliştirmesi için samimi duygularını dile getirecektir.  

Kriz dönemi, kriz yaratmayanlar için fırsat dönemidir. Araştırmalarınızı derinleştirip, iç iletişim, eğitim kapsamlarınızı genişleterek, en az yara ile bu süreci lehinize çevirebilirsiniz.

Hayatta en büyük silah umuttur, kurum kültürünüzden umudu eksik etmeyin!